Sözlü Tarih

Sözlü tarih çalışmaları prensiplerini kendi projemle bağdaştırma fikriyle yola çıkıp bu konuda bazı araştırmalar yaptım. Sözlü tarih genel anlamıyla yaşayan insanların belli bir konu üzerinde tanıklıklarının dile getirilmesi anlamına geliyor. Sözlü tarihçiye düşen görev ise bu tanıklıklardan elde edilen veriler doğrultusunda tarihsel bir bağlamda incelemektir. Yani bir projenin sözlü tarih çalışması olabilmesi için tarihsel bir takım gelişmelere göndermeler içermesi gerekiyor. Bunun da benim projemle örtüşüp örtüşmediği tartışmalıdır. Yapılan röportajlar aile tarihine ve benim otobiyografik olarak geçmişime göndermeler taşıyor olacak ve tabii ki bunların politik tarihsel yansımalarını da görmek mümkün olacaktır. Fakat bu kadar kişisel bir çalışmayı sözlü tarih çalışması olarak saymak yine de pek mümkün olmayabilir. Bu yüzden benim düşüncem, bu projeyi bir sözlü tarih çalışması olarak belirlemenin ötesinde, yalnızca bir takım sözlü tarih çalışma prensiplerinden yararlanmak olacaktır. Eğer ki herhangi bir katılımcının sözleri çok açık bir şekilde tarihsel bir takım olaylara dayandırılırsa, belgeselin içerisinde ayrıca bu konuyla ilgili bilgi vermek gereksinimi de doğabilir. Bu sebeple projenin içeriğine tarihsel veya toplumsal bir takım terimlerin, olayların ya da toplumsal cinsiyet rolleri alanında önemli sayılabilecek durumların açıklamalı bilgisini eklemek gibi bir fikir de ortaya çıkıyor. Tabii öncelikle bu fikri biraz daha geliştirmek gerekecektir.

 

Leave a Reply