video game

Proje Önerisi

Interaktif  Hikaye Anlatımlı (first person pov) – Macera Oyunu,

Projenin hedefi; günümüzde öykü, hikaye ve sanatsal bakış açılarının video oyunlarda artık çok az görüldüğü bir dönemde, bu gündelik ve doğrusal fikirlerden uzaklaşarak, oyuncuların ikinci bir iş gibi oynadıkları sonrada bir yere atıp eline yeni bir oyun aldıkları gibi  kolayca unutulabilen oyunların aksine, oyuncuyu bir roman okurcasına, oynanabirlik ve interaktivitenin üzerinde, oyuncunun kendisini oyunun hikayesine ve atmosferine kaptırabildiği, oynarken aynı zamanda bir roman okurcasına oyunu yaşayabildiği, hemen unutmayacağı ve akılda kalıcı bir video oyun tasarlamak.

Hedef kitle; video oyuncular, macera oyun severler, indie oyun severler ve literatür severler

Proje seçme sebebim; Video Oyun dizaynı üzerine çocukluğumdan beri hayallerim ve çalışmalarımın olması, birkaç 2D ve 3D video oyun modifikasyonlarının yapımında yer almış olmam, video oyun tarihi ve türleri üzerine geniş bir bilgiye sahip olmam ve bu sektörde çalışmayı hedeflemem.

Proje hakkında detaylı bilgi;

“Siyah Veda”

“Siyah Veda”, interaktif  hikaye anlatımlı (first person pov) – macera oyunudur.

 Türkiye’nin Zonguldak çevresinde geçen trajik ve gizemli bir hikayeyi anlatmaktadır. Sadık, oyunun baş kahramanıdır ve kendisi bekar 30 yaşında İstanbul’da bir bankada çalışmaktadır. Anne ve babası, memleketleri Zonguldak’ta oturmaktadırlar, babası ise bir madencidir ve Sadık İstanbul’daki işine ve hayatına çok büyük uğraşlar sonucu ulaşabilmiştir, ama babası Sadık’ın bu seçimini pek desteklememiş ve İstanbul’a gidip yerleşmesine tepkilidir. Oğlunun boş hayallerin peşinden koştuğunu düşünmektedir. Bir Şubat ayında, babasının çalıştığı madende bir göçük olur ve babası 1 gün mahsur kalır, büyük uğraşlar sonunda ağır yaralarla ve sakatlıkla kurtulur  ama birçok işçi arkadaşları olay esnasında hayatlarını kaybederler.  Babası, sol bacağını kaybeder, Sadık olayı duyar duymaz babasını görmeye gelir ve birkaç gün orada kalır ve tekrar İstanbul’a geri döner. Annesi bir ay sonra, Sadık’ı arayarak babasının eskisi gibi olmadığını ve artık çok mesafeli, uzak ve pek konuşkan biri olmadığını, endişelendiğini bildirir. Sadık durumu duygusal karşılar ve üzerine fazla düşünmez. Bir yıl sonra ise, babası annesini öldürür ve ardından intahar eder ve Sadık’a bir not bırakır. Sadık durumu görmezden geldiği için, kahrolur, hemen Zonguldak’a geri döner. Babasının bıraktığı notu okuduktan sonra, yazdıklarına bir anlam veremez ama babasına olan öfkesi ve üzüntüsünün karışımı ile birlikte,  geçici bir süre ile kapatılmış olan kömür madenine izinsiz olarak iner ve asla dinmeyecek olan öfkesinin ve üzüntüsünün sebebini bulmak üzere babasının bir zamanki yolundan yürümeye başlar.

Hikaye direk olarak böyle açık bir şekilde anlatılmayacaktır, parça parça oyuncuya anlatılıp, oyuncunun hikayeyi birleştirmesi beklenicektir ve oyuncu Sadık’ı oyun boyunca madende kontrol ederek, Sadık’ın öfkesi, üzüntüsü, geçmişi, geleceğine ve ruhsal bozukluklarına tanıklık ederken, Sadık’ın madene neden indiğini ve ailesinin belirsiz ölümüne cevaplar arayacaktır.