Kitabın Türkçe çevirisinde “Ungeziefer” kelimesi “Böcek” olarak çevrilmiştir, ancak bu tam olarak anlamı karşılamaz. Orta Almanya’da Ungeziefer’ın kelime anlamı “kurban edilmeye uygun olmayan kirli hayvan”dır ve bazen “haşere” anlamında kullanılır. Kafka, Gregor’u belirli bir şey olarak etiketlemek istememiş, sadece Gregor’un dönüşümünden duyduğu tiksintiyi göstermek istemiştir.
Kafka’nın yayımevine 25 Ekim 1915’te gönderdiği ve ilk baskının kapak resmi ile ilgili sıkıntılarını anlattığı mektupta “Böcek” (Insekt) kelimesini kullanmış ve “Kapakta böcek olmasın. Uzaktan bile görülmesin” der. Bu Kafka’nın Gregor’un dönüştüğü yaratık hakkında belirgin bilgi vermeme isteğini gösterirken; çevirmenlerin “Böcek” kelimesini kullanmasına neden olmuştur.
“Ungeziefer” bazen “hamamböceği”, “bokböceği”, “kınkanatlı böcek” ya da daha belirli şekilde çevrilmiştir. “Bokböceği” (Mistkäfer) öykünün sonunda temizlikçi tarafından kullanmıştır ancak anlatan kendini böyle betimlememiştir. “Ungeziefer” Samsa ve çevresi arasındaki ayrılığı simgeler; temiz değildir ve bu yüzden dışlanmalıdır.